Dijital Ortamda Hakaret Suçu: Sosyal Medyada Paylaşılan İçeriklerin Hukuki Boyutu
- abhukuuk

- 11 Kas
- 4 dakikada okunur
Çağın iletişim aracı haline gelen sosyal medya, bireylerin düşüncelerini, duygu ve deneyimlerini metin, görüntü, ses ya da canlı yayın yoluyla paylaşabildiği bir mecra hâline gelmiştir. Bununla birlikte, bu ortamda yapılan paylaşımlar; hem kişilik hakları hem özel hayatın gizliliği açısından önemli hukuki riskler taşımaktadır. Bu yazımızda, hakaret suçu bağlamında sosyal medya paylaşımlarının değerlendirilmesini ele alacağız.
Hakaret Suçunun Dijital Ortamda Değerlendirilmesi
Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 125 hükmü uyarınca,
“Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veya sövme suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırılması” hakaret suçunu teşkil eder.
Bu tanıma göre hakaret suçunun oluşabilmesi için:
Mağdurun belirlenebilir olması (matufiyet unsuru),
Onur, şeref veya saygınlığa yönelik saldırı,
Kast unsuru,
İsnadın veya sövmenin gerçekleşmiş olması gerekir.
Hakaretin yazılı, görsel veya dijital iletişim araçları üzerinden gerçekleştirilmesi mümkündür. Bu nedenle sosyal medya platformları hakaret suçunun en sık işlendiği alanlardan biri hâline gelmiştir.
TCK m. 125/2 hükmü ise; fiilin mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, “huzurda hakaret” gibi cezalandırılması gerektiğini düzenler. Hakaret suçu çoğu hâlde şikâyete tâbidir.
Hakaret suçunun cezası, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya Adli para cezasıdır.
Ayrıca, TCK m. 125/3’te hakaret suçunun nitelikli halleri verilmiştir:
(a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi,
(b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından dolayı veya mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı işlenmesi,
(c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi.
Hakaretin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi, dini veya etnik nedenlerle yapılması hâlinde, nitelikli hâl (TCK m. 125/3) uygulanır ve ceza 1 yıldan az olamaz. Hakaretin aleniyetle işlenmesi hâlinde ceza altıda bir oranında artırılır.
Ayrıca mağdur kişi, Türk Borçlar Kanunu m. 49 uyarınca manevi tazminat davası açabilir. Hakaret suçu, şikâyete bağlı bir suçtur; mağdurun, fiili ve failini öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanması gerekir (TCK m. 73/1)
Sosyal Medya ve “Aleniyet” Unsuru
Dijital ortamlarda yapılan paylaşımlar açısından en kritik hususlardan biri aleniyet unsurudur. Uygulamada; sosyal medya aracılığıyla yapılan hakaret suçu bakımından, aleniyet unsurunun gerçekleşmesi için olay yerinde üçüncü şahısların bulunması zorunlu değildir; paylaşımın belirli olmayan kişi sayısı tarafından görülebilme, duyulabilme ve algılanabilme imkânı taşıması aleniyetin oluşmasına yeterli görülmektedir. Örneğin, bir sosyal medya profili veya yorumunun “kimin görebileceği sınırlı değilse”, aleniyet unsurunun gerçekleştiği kabul edilir. Dolayısıyla, sosyal medya üzerinden yapılan hakaret niteliğindeki paylaşımlar büyük oranda TCK m. 125/4 hükmü kapsamında ceza artırımına tabi olabilmektedir.
“Aleniyet” unsurunun oluşup oluşmadığı, paylaşımın herkese açık olup olmamasına göre belirlenir. Yargıtay uygulamasına göre, bir paylaşım belirli olmayan sayıda kişi tarafından görülebiliyorsa, aleniyet unsuru gerçekleşmiş kabul edilir.
Sosyal Medya Paylaşımlarında Matufiyet (Yönelmişlik) Unsuru
Yargıtay’a göre, bir paylaşımda hakaret suçunun oluşabilmesi için sözlerin mağdura yönelmiş olması gerekir. Eğer bir paylaşımda kişi doğrudan belirtilmiyor ve üçüncü kişiler tarafından da kime yönelik olduğu anlaşılamıyorsa, matufiyet unsuru gerçekleşmez.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2016/2955 E., 2018/1234 K.
“Sosyal medya paylaşımında, ortalama bir kişinin ifadelerin kime yönelik olduğunu anlayamayacağı durumda, matufiyet unsuru gerçekleşmez; bu durumda kişilik haklarına saldırıdan söz edilemez.”
Bu nedenle, dolaylı ifadeler veya anonim eleştiriler çoğu zaman hakaret suçu kapsamında değerlendirilmez.
Dijital Ortamda Hakaretin Delillendirilmesi
Sosyal medya ortamında yapılan hakaret suçunun ispatı açısından delil toplama çok önemlidir. CMK m. 217 uyarınca, mahkeme yalnızca hukuka uygun şekilde elde edilen delillere dayanarak karar verebilir.
Geçerli deliller:
Hakaret içeren paylaşımın ekran görüntüsü,
URL ve tarih bilgisi,
Noter veya bilişim uzmanı onaylı tutanak,
İlgili platformdan alınan resmî yazışma kayıtları (Meta, X, TikTok vb.)
(Delillerin zamanında toplanmaması, silinmesi hâlinde davanın ispatı güçleşir.)
Hakaret Suçlarında Uzlaştırma
CMK Md. 251 gereğince hakaret suçları, uzlaştırmaya tabidir. TCK m.125/1-2 ve 125/3-b ve c bentlerinde yer alan suçlardan kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçları hariç uzlaştırma teklifinden bulunulması ve buna göre soruşturma işlemlerinin sürdürülmesi gerekmektedir. Uzlaştırma, ceza yargılaması bakımından bir koşuldur ve kişiye uzlaştırma teklifi yapılmadan ve usulüne göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilmeden soruşturma yapılması mümkün değildir. Uzlaştırma teklifi, suçun işlendiği tarihten itibaren 1 aylık süre geçmeden yapılamaz.
Sosyal Medya Hakaret Tazminat Davası
Hakaret içerikli bir saldırıya uğrayan mağdur kişinin ceza davası yoluyla failin cezalandırılmasını talep etmekle birlikte hukuk davası açmak suretiyle tazminat talep etme hakkı da bulunmaktadır. Bu nedenle hakarete maruz kalan kimse ceza davasından bağımsız olarak kişilik haklarına saldırı sebebiyle tazminat davası da açabilir. Özellikle ceza davasının sonuçlanması halinde bu davam dosyası tazminat davası bakımından bir delil niteliği taşıyacaktır.
Ceza davaları ile ilgili olarak başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Sosyal medya kullanımın yaygınlaşması ve kişilerle kurulan sosyal temasların ana platformu olması sebebiyle sosyal medya üzerinden hakaret suçları önemli bir başlık teşkil etmektedir. Bu konuda ceza davası ve hukuk davası yönüyle uzman avukatlarımızdan bilgi alabilir ve hukuki danışmanlık alabilirsiniz.
Sosyal medya, bireysel ifade özgürlüğünün en geniş alanlarından biri olsa da, hukuki sorumluluk doğuran bir platformdur. Her paylaşımın, “yazılı beyan” niteliğinde olduğunu unutmamak gerekir. Dijital ortamda yapılan hakaret fiilleri, sadece ceza yargılaması değil, aynı zamanda manevi tazminat ve KVKK kapsamındaki özel hayatın gizliliği ihlallerine de konu olabilir.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlar “aleniyet” oluşturabilir.
Hakaret suçu için mağdurun belirlenebilir olması gerekir.
Deliller mutlaka hukuka uygun toplanmalıdır.
İfade özgürlüğü, hakaret hakkını kapsamaz.
Hukuki destek almak, hem mağdur hem fail açısından hak kayıplarını önler.
Hakaret davası açmadan önce sürecin doğru yürütülmesi ve hak kaybına uğranmaması için uzman bir avukattan hukuki destek alınması önemlidir.




Yorumlar